Gündemden Haberler

Yalan haber yayan şer odaklarını hiçbir şey durdurmuyor

Türkiye’nin en çok dezenformasyona maruz kalan ülke olduğunu söyleyen Fahrettin Altun, “Yalan haber yayan şer odaklarını hiçbir şey durdurmuyor” dedi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından ABD’nin başkenti Washington’da “Afet Diplomasisi: Dirençli Bir Dünya İçin Uluslararası Dayanışmayı Yeniden Kurgulamak Paneli” düzenlendi. Panelde Saray’ın iletişim politikalarından sorumlu Fahrettin Altun da konuşma yaptı. 

Maraş merkezli depremlere değinen Altun, iktidarları tarafından kullanılan “asrın felakati” söyleminin kamuoyu tarafından dile getirildiğini öne sürerek, “Bu yıkıcı depremlerin şiddeti, etki alanının genişliği, can kayıpları ve yıkım öylesine büyüktü ki birçok açıdan bu afet, ‘asrın felaketi’ olarak nitelendirildi” dedi.

Depremlerden 2 gün sonra gerekli çalışmalar yapılmaya başlanırken Altun, “Felaketin ilk anlarından itibaren başta AFAD, silahlı kuvvetlerimiz, sağlık personellerimiz olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarımız ile sivil toplum kuruluşlarımız ve milletimiz tam anlamıyla bir seferberlik durumuna geçmiştir” dedi.

‘300 BİN PERSONEL HIZLA ÇALIŞMALARA DAHİL OLDU’

DHA’nın aktardığına göre 100 binden fazla insanın enkaz altından canlı olarak çıkarıldığını söyleyen Altun, “Aynı zamanda bölgede ihtiyaç duyulan beslenme, barınma, hasar tespit, sağlık, psikososyal destek gibi birçok hizmeti yürütmek amacıyla yaklaşık 300 bin personel hızla bölgedeki çalışmalara dahil oldu” ifadelerini kullandı.

KIZILAY ÖVGÜSÜ

Altun, depremzedelerin yardım beklerken çadır ve yemek sattığı ortaya çıkan Kızılay’a da değindi ve “AFAD’dan Türk Kızılay’a, bölgede görevlendirilen valilerimizden sivil toplum kuruluşları ve gönüllülerine, devletimiz ve milletimiz bütünleşmiş, ‘asrın felaketi’ karşısında ‘asrın dayanışması’nı ortaya koymuştur” diye konuştu.

Bu süreçte yaptığımız uluslararası yardım çağrısı da çok geniş bir karşılık buldu. Dünyanın dört bir yanında bulunan 100’den fazla ülke yardım teklifinde bulundu, 90’a yakın ülkeden gelen 10 bin aşkın personel, deprem bölgesinde yürütülen arama-kurtarma faaliyetlerine destek verdi” diye konuştu.

‘KÜRESEL GÜVENLİK VE REFAH, TEHDİT ALTINDA’

“Küresel güvenliği tehdit eden unsurlar, salt siyasi uyuşmazlıklar ve bunun sonucu ortaya çıkan askeri çözüm arayışlarından ibaret değildir” diyen Altun, “Çağımızda küresel güvenlik ve refah, ekonomik krizler, salgınlar, kıtlık, iklim krizi, doğal afetler gibi çeşitli unsurlarca tehdit altındadır. Bu sorunlar başlangıçta bölgesel olarak baş gösterse bile zamanla etki alanı genişleyerek küresel bir sorun haline gelme potansiyelini bünyesinde barındırmaktadır. Artık sorunların yerelliği diye bir şey söz konusu değildir. İşte bu sebeple bu sorunların çözümünde uluslararası dayanışma ve iş birliği uluslararası anlamda birincil hedef olarak önümüzde durmaktadır” sözlerini kullandı.

‘YALAN HABER YAYAN ŞER ODAKLARINI HİÇBİR ŞEY DURDURMUYOR’

Uluslararası dayanışma kadar önemli bir başka konunun da dezenformasyonun yıkıcı etkileri olduğunu söyleyen Altun, “Biz yaşadığımız felakette bir kez daha gördük ki yalan haber yayan şer odaklarını hiçbir şey durdurmuyor” dedi.

Depremlerin ardından Türkiye’de enkaz altında kalan insanlar dahil birçok depremzede yardım taleplerini sosyal medyadan dile getirirken, erişimin kısıtlanmasına değinmeyen Altun, “Biz canlarımızı kurtarmaya, yaraları sarmaya çalışırken maalesef yalan haber ve yanlış bilginin dolaşıma sokulmasıyla mücadele etmek durumunda kaldık. Bir taraftan yaşadığımız afet sürecinin başından bu yana yapılan dezenformasyon faaliyetleriyle mücadele ederken, diğer taraftan kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini temin ettik. Gelinen noktada dezenformasyonun yalnızca milli güvenliğe değil, doğrudan vatandaşın can ve mal güvenliğine nasıl zarar verebileceği de açıkça ortaya çıkmıştır” diye konuştu.

‘TÜRKİYE, DEZENFORMASYONA EN ÇOK MARUZ KALAN ÜLKE’

Türkiye’deki medya kurumlarının büyük bölümü AKP iktidarı ile olan ilişkileri nedeniyle “yandaş” olarak kamuoyunda anılırken, Altun sözlerinin devamında, “Türkiye dezenformasyona en çok maruz kalan ülke olarak bunun zararlarını kararlılıkla dile getirmektedir. Bilinmeli ki bu sadece Türkiye’nin değil tüm ülkelerin, uluslararası toplumun sorunudur. Yalan ve yanlış bilginin üretilmesi ve yayılması konusunda tüm ülkeleri sorumluluk duygusuyla birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz. Felaket dönemlerini kargaşa ortamına çeviren dezenformasyon gerçeğiyle uluslararası bir kararlılıkla mücadele etmek zorundayız” ifadelerini kullandı.

Yazıyı Kaynağından Okuyun →

Mert Ege

Editör, 28 yaşında, Gazetecilik mezunu. Gündemi takip ederek sizlere en güncel ve gerçek haberleri ulaştırmayı hedefler. Objektif ve ilkeli yayın kendisi için en önemli ve hassas konuların başında gelir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu