Teknoloji/Bilim

2022’de bilim dünyasına damga vuran olaylar

Ekonomik sorunlar, savaşlar, yeni virüsler derken çoğu zaman bilim dünyasının birbirinden etkileyici keşifleri gölgede kalsa da aslında geleceğe umut ve ışık oldukları bir gerçek. Bilim insanları bu yıl da birbirinden ilginç çalışmalarla insanlığı aydınlatmak için ellerinden geleni yaptılar.

Uzay biliminden sağlığa, tarihten yeni keşiflere işte 2022’de bilim dünyasına damga vuran gelişmeler…

UZAYDA BİR ŞEYLER OLUYOR

2021’in son günlerinde Netflix’te yayınlanan Yukarı Bakma (Don’t Look Up) pek çoğumuzu, belki de şimdiye kadar görmezden geldiği bir gerçekle yüzleştirdi: Evren bilinmezliklerle dolu ve Dünya’ya bir gök taşının çarpması pek de uzak bir olasılıkdeğil. Üstelik bu senaryo sadece Leonardo DiCaprio, Jennifer Lawrence, Cate Blanchett ve Meryl Streep gibi birbirinden ünlü oyuncunun muhteşem performansları sayesinde dikkat çekmişti; zira bilim insanları da sık sık Dünya’yı tehdit edebilecek bir gök taşı konusunda gezegenimizin önlem alması gerektiğine dikkat çekti.

İşte tam da bu noktada Dart devreye girdi. 2022’de bilim dünyasının en dikkat çeken gelişmelerinden biri yaşandı ve Dünya’nın tamamının ya da belki bir bölümünün sonunu getirebilecek gök taşlarına karşı önlem alınmaya başlandı.

Beş asteroit yalnızca ocak ayında Dünya’nın yakınından geçerek tüm dünya basınında yer alırken, hiçbirinin çarpmaması adeta bir mucize olarak görüldü. Bununla birlikte, bir asteroitin Dünya ile çarpışma olasılığı biliniyor. Hatta Dünya, önceki çarpmalardan kaynaklanan kraterlerle kaplı olduğu gibi, 65 milyon yıl önce, yaklaşık 10 km çapındaki bir asteroit çarpmasının ardından dinozorların soyunun tükendiği biliniyor.

Bu yüzden de uluslararası uzay topluluğu bir asteroitin bizi gafil avlama riskini azaltmak için ilk adımları attı. NASA ve ESA güçlerini birleştirerek Dart (Double Asteroid Re-Direction Test), adını verdikleri ve küçük bir asteroitin (Dimorphos) biraz daha büyük bir asteroitin (Didymos) yörüngesinde dönerken bir uzay aracı göndererek yörüngesini değiştirmeye çalıştı. Ekim ayında, görevin tahmin edilenden daha başarılı olduğu ve Dimorphos’un yörüngesinin değiştiği bildirildi. bu da yeterli zaman olması halinde, Dünya’ya doğru yaklaşan tehlikeli bir gök taşının rotasının değiştirilebileceğini gösterdi.

İNSANLIK AY’A DÖNMEYE HAZIR MI?

Tehlikeli asteroitleri engellemenin yanında, 50 yıl sonra Ay’a yeniden gitmek için adımlar atıldı. Apollo 17 görevinin üzerinden 50 yıl geçmişken NASA-ESA ortak programı olan Artemis ile insanları Ay’a geri döndürme operasyonu başladı. Misyonun ilk aşaması olan Orion kapsülü, kasım ayı ortasında fırlatıldı ve geçtiğimiz günlerde de başarılı bir şekilde Dünya’ya geri döndü. Kapsül, altı astronot alacak şekilde tasarlandı. Görev, astronotlardan oluşan bir ekibin 2025’te Ay’a iniş yapmasıyla sonuçlanacak.

YENİ BİR UZAY GÖZLEM ÇAĞI BAŞLADI

Bu yıl aslında uzay bilimiyle pek ilgilenmeyenleri bile etkileyen görüntüler yakalayan James Webb Uzay Teleskopu, hiç şüphesiz bilim dünyasının en çok konuşulan araçlarından biri oldu.

James Webb, Dünya’dan bir milyon mil uzakta, 2022’nin yarısını ilk görüntülerini çekmeye hazırlanmakla geçirdi. Temmuz ayında da bu görüntüler nihayet tüm dünya ile paylaşıldı. Teleskop, şimdiye kadar evrenin benzeri görülmemiş derecede ayrıntılı bir görünümünü sundu. NASA’da yönetici yardımcısı olan Thomas Zurbuchen, “evrenin şimdiye kadarki en derin görüntüsünü” temsil ettiğini söyledi.

DOĞAL AFETLERİ ÖNCEDEN BELİRLEDİLER

2022’de bilim, daha denizde oluşmadan önce ABD kıyılarına vuran bir kasırgayı görebildi. Yani artık doğal tehlikelerin çoğunun gelişini günler öncesinden görecek teknolojiye sahibiz.

Yine de 2022’de de ölümcül olaylardan kaçmak pek mümkün olmadı. Avrupa’da, bu yaz 20 binden fazla insan, rekor kıran sıcaklar yüzünden öldü. Ağustos ayında, Pakistan’ın üçte biri sular altında kaldı ve 1.700 kişi öldü.

Bu nedenle, geçen yılın en önemli olayı, belki de BM genel sekreteri António Guterres’in dünyanın erken uyarılara eşit şekilde erişime sahip olması için yaptığı baskıydı. Harekete geçebilmeleri için insanları tehlikeye karşı uyarmak, trajediyi önlemenin en iyi yolu.

REKOR KIRAN BALIK

Mekong Nehri’nde yakalanan ve bir boz ayı ile aynı ağırlığa sahip olan dev vatoz balığı, dünya rekoru kırdı. Canavar balık olarak anılan vatozun, 300 kilo ağırlığında 4 metre uzunluğunda olduğu belirtildi.

Kamboçyalı bir balıkçı tarafından yakalanan dev vatoz balığı, son olarak 2005 yılında Tayland’da yakalanan bir tatlı su balığından 7 kilo daha ağır olmasıyla dünya rekorunu da kırdı. 300 kilo ağırlığındaki balık, yetişkin bir boz ayı ile aynı ağırlığa sahip olmasıyla da dikkat çekti.

Canavar balık olarak adlandırılan dev vatoz, yakalandıktan sonra araştırmacılar tarafından incelenip serbest bırakıldı. 24 Haziran’da da Guinness Dünya Rekorları tarafından onaylandı.

PLASTİK CEHENNEMİ

Everest Dağı’nın yüksekliklerinde, okyanusun derinliklerinde ve şimdi ilk kez insan vücudunda… İnsan kanında ve akciğerlerinde plastik parçalar bulundu. Araştırmacılar, insan kanında solunabilecek veya yenebilecek bir mikrometreden daha küçük nanoplastikler buldular. Ayrıca cerrahi hastalarının akciğerlerinde iki milimetre uzunluğunda plastik lifler de görüldü. Ekotoksikolog Dick Vethaak, “Bu plastik parçaların sağlığımıza nasıl ve hatta zarar verip vermeyeceği hala net değil ama evet, endişelenmeliyiz. Plastikler kanımızda olmamalı” diyor.

BİNLERCE YILLIK VİRÜSÜ CANLANDIRDILAR

Uluslararası bir araştırma ekibi, şimdiye kadar canlandırılan en eski virüsü; 48.500 yıllık virüsü hayata döndürdü. Bilim insanları, on binlerce yıldır donmuş halde duran eski bir virüsü canlandırdıktan sonra, insanlık için bir tehdit oluşturabileceği konusunda da uyardılar.

Ekip, yeni keşfedilen virüslerin en eskisinin neredeyse 50.000 yaşında olduğunu söyledi. Fransa’daki Aix-Marseille Üniversitesi’nden Jean-Michel Claverie, New Scientist’e “48.500 yıl bir dünya rekoru” dedi. Ekip, son çalışmalarında toplam yedi antik virüs üzerinde çalıştı.

EVRİM TARİHİNİ DEĞİŞTİREBİLİR

Bilim insanları dünyanın en eski DNA’sını bularak yeni bir rekora imza attılar. Araştırmacılar keşfin, evrim tarihini değiştirebileceğine dikkat çekiyorlar.

Kuzey Grönland’da bulunan Buz Devri’nden kalma tortuda iki milyon yıl öncesine kadar uzanan DNA parçaları keşfedildi. Keşif, en son teknoloji kullanılarak yapıldı. DNA son derece hızlı bir şekilde bozulabilir, ancak doğru koşullar altında bulunursa, araştırmacıların onu ortaya çıkarmasına ve gezegenin geçmişi hakkında daha fazla şey öğrenmesine yetecek kadar uzun yaşayabilir.

Keşfe yer verilen makalede, ekibin DNA örneklerini eski koruma araçlarından çıkarmaya çalışırken karşılaşmak zorunda kaldığı zorluklar da anlatılıyor. Araştırmacılar, hayvanlar, bitkiler ve tek hücreli organizmalar arasındaki etkileşimlerin nasıl gerçekleştiği de dahil olmak üzere, dünyanın en eski DNA’sının geçmişle ilgili daha fazla ayrıntı verebileceğini söylüyorlar.

ALZHEIMER TEŞHİSİNDE BÜYÜK ADIM

Alzheimer hastalığının teşhisinde yeni bir çalışma da bu yılın dikkat çeken gelişmelerinden biri oldu. Basit bir kan testi Alzheimer semptomları ortaya çıkmadan yıllar önce yüzde 99 doğrulukla tespit edebiliyor.

Bilim insanları, kan testi ile semptomlar ortaya çıkmadan yıllar önce Alzheimer hastalığının belirtilerini tespit edilebileceğini ortaya çıkardı. Alzheimer’ın gelecekte sadece bir idrar testiyle teşhis edilebileceğini öne süren bir çalışma ve anıların oluşmasından ve depolanmasından sorumlu beyin hücrelerinin tanımlanmasından sonra bu haber hastalığın tedavisi için umut oldu.

KANSER İÇİN UMUT VEREN GELİŞMELER

Uzun süredir bilim dünyasının odağında olan ve pek çok insanın ömrünü kısaltan ya da sonlandıran kanser ile ilgili 2022’de birbiri ardına umut veren gelişmeler kaydedildi. Kemoterapi almadan tedavi olma, sadece ameliyatın yeterli olması, kullanılabilecek basit bir ilaç, erken teşhis için geliştirilen kan testleri ve çok daha ilginci; Covid’in kanseri tedavi etme gücü…

Bu yıl kanserle ilgili birbirinden önemli gelişmeler yaşandı. Son olarak da neredeyse iki yıldır tüm dünyayı etkisi altına alan, altı milyon insanın hayatını kaybetmesine neden olan Covid-19’un kanser için umut olması konuşuluyor.

Pandemi döneminde de kanser ile etkileşimi dikkat çeken virüsle ilgili yapılan son çalışmalar bilim insanlarını hem şaşırttı hem de hastalığın tedavisi için umut oldu. Laboratuvar çalışmalarında, Covid’de bulunan proteinin modifiye edilmiş bir versiyonunun, tedaviye dirençli ve ölümcül akciğer kanseri tümörlerini öldürdüğü görüldü.

Mert Ege

Editör, 28 yaşında, Gazetecilik mezunu. Gündemi takip ederek sizlere en güncel ve gerçek haberleri ulaştırmayı hedefler. Objektif ve ilkeli yayın kendisi için en önemli ve hassas konuların başında gelir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu