ABD’deki California San Diego Üniversitesi’nden bir araştırma grubunun, biyolojik saati nasıl yine düzenleyip, bir buluş olabilecek formda çözmüş olabileceği sav edildi.
Maya hücrelerinin ömrünü yüzde 80’den fazla artırabilen araştırmacılar, birebir şeyin daha karmaşık insan hücrelerinde de yapılabileceğini savundular.
Yaşlanmanın tedavi edilebilen bir hastalık olduğuna inanan araştırmacılar, “Çalışmamız, hücresel yaşlanma sürecini tekrar programlamak için sentetik biyolojinin başarılı bir halde uygulandığını gösteren bir kavramı temsil ediyor ve daha karmaşık organizmalarda uzun ömürlülüğü tesirli bir formda teşvik etmek için sentetik genleri tasarlamanın temelini oluşturabilir.” diye yazdı.
DAHA FAZLA ARAŞTIRMAYA GEREKSİNİM VAR
Araştırmacılar, çalışmalarını, “İnsan hücreleri, bedenimizin yaşamak için gereksinim duyduğu tüm kıymetli süreçleri gerçekleştiren küçük fabrikalar üzere çalışır. Sorun şu ki, bu kimyasal tepkiler, biz yaşlandıkça kademeli olarak biriken ve DNA’mızla öteki hücresel bileşenlere ziyan veren zehirli atık eserler üretebilir. Bu nedenle, bedenimiz rastgele bir hasara yol açmadan evvel bu hücreleri kapatmak için yeni usuller bulundu.” kelamlarıyla çalışmalarını özetledi.
Perşembe günü Science mecmuasında yayınlanan UC San Diego çalışmasında takım, yaşlanma süreci için bir model olarak maya hücrelerini kullandı. Bunun nedeni, maya hücrelerindeki doğal genetik devrelerin, onların insan hücrelerine misal bir formda yaşa bağlı kalmaları oldu.
Araştırmacılar, hücrelerin iki yaşlanma sistemi ortasında tertipli olarak değiş tokuş yapmasına müsaade veren ve olağan süratte yaşlanmalarını önleyen yeni bir genetik devre yarattı. Bu hücreler, hiç dokunulmayanlardan yüzde 82 daha uzun yaşadı.
Ekip, araştırmalarını kök hücreler ve nöronlar üzere farklı insan hücresi tipleri üzerinde tekrarlamak istiyor. Buna nazaran sonsuza kadar yaşamak mümkün olmasa da, bilim insanları insanların ömrünü önemli oranda uzatabilir.
Kaynak: Sözcü
Bilimsel araştırma: Uzun yaşamanın formülü bulundu yazısı ilk önce üzerinde ortaya çıktı.
